Zeki Tuncer
www.zekituncer.blogspot.com █║writer/photographer
16 Mayıs 2019 Perşembe
10 Ocak 2019 Perşembe
7 Mart 2016 Pazartesi
#HappyWomensDay #8martdünyakadınlargünü
On Day 8 March 1857, workers of a textile factory, located in the North American city of New York, made a great strike. Occupied the factory and began to demand better working conditions, such as reducing the daily workload...
Ancak, 1910 yılında, Danimarka'da bir konferans sırasında, bu 8 Mart 1857 yılında fabrikasında ölen kadınların anısına "Uluslararası Kadınlar Günü" olacağına karar verildi. Ama sadece 1975 yılında, kararname ile, tarih, BM (Birleşmiş Milletler) tarafından resmi yapılmıştır.
6 Mart 2016 Pazar
26 Ekim 2015 Pazartesi
13 Nisan 2015 Pazartesi
10 Mart 2015 Salı
Güneşi görmek için, rüzgar savurmalı esmeli Ve yeniden doğmalı...
Photograpyh █║ © zekituncer © |
"Güneşi görmek için, rüzgar savurmalı esmeli Ve yeniden doğmalı..."
Gözyaşlarını gördüm semaya bakınca,
Ağlıyordu, Boğaziçi ...
Martılar uçuşuyordu
Suya yaklaşan, balıkların üzerinde.
Yanlızlıkların simgesiydi Kızkulesi......
Ve yeniden doğdu Güneş...
Gökyüzü gülerken,
Gemilerin çığlıkları duyuluyordu
Boğaziçi/nde,
Birden;
Bulutların arasından görünüverdi,
Sultanahmet, Ayasofya, Topkapı...
Arkalarında da, havadurumu Beyazıt Kulesi...
Ahh ne güzelsin Galata Kulesi,
Gündüzün başka,
Gecen ise bir başka Boğaziçi.. █║ © zekituncer ©
Ağlıyordu, Boğaziçi ...
Martılar uçuşuyordu
Suya yaklaşan, balıkların üzerinde.
Yanlızlıkların simgesiydi Kızkulesi......
Ve yeniden doğdu Güneş...
Gökyüzü gülerken,
Gemilerin çığlıkları duyuluyordu
Boğaziçi/nde,
Birden;
Bulutların arasından görünüverdi,
Sultanahmet, Ayasofya, Topkapı...
Arkalarında da, havadurumu Beyazıt Kulesi...
Ahh ne güzelsin Galata Kulesi,
Gündüzün başka,
Gecen ise bir başka Boğaziçi.. █║ © zekituncer ©
28 Şubat 2015 Cumartesi
KEŞKE; Her günümüz bayram gibi olsa,
Photograpyh █║ © zekituncer ©
KEŞKE; Her günümüz bayram gibi olsa,
Deli olmak bile güzel latifede olsa,
Onlara her gün bayram olsa da , bize bayramdan bayrama..
Bir tek bayramlarda hatırlanır, unutulmaya yüz tutanlar,
Bir tek bayramlarda sulanır, kurumuş terk edilmeye yüz tutmuş,
Ebediyet de yatanlar...
Bir tek o gün gözümüzle görür, ellerimizle sararız sevdiklerimizi,
Bir tek o gün gelir aklımıza nerededir, nasıldır diye;
Terk edip gittiklerimizi...
Keşke; her gün bayram olsa... █║ © zekituncer ©
13 Şubat 2015 Cuma
Kız Kulesi
Photograpyh █║ © zekituncer ©
Kız Kulesi, hakkında çeşitli rivayetler anlatılan, efsanelere konu olan, İstanbul Boğazı'nın Marmara Denizi'ne yakın kısmında, Salacak açıklarında yer alan küçük adacık üzerinde inşa edilmiş yapıdır.
Üsküdar'ın sembolü haline gelen kule, Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eserdir. MÖ 24 yıllarına kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz’in Marmara ile birleştiği yerde küçük bir ada üzerinde kurulmuştur. Bazı Avrupalı tarihçiler buraya Leander Kulesi derler. Kule hakkında pek çok rivayetler bulunmaktadır. Evliya Çelebi kuleyi şöyle tarif eder:
“ | Deniz içinde karadan bir ok atımı uzak, dört köşe, sanatkarane yapılmış bir yüksek kuledir. Yüksekliği tam 80 (seksen) arşındır. Sathı mesehası iki yüz adımdır. İki taraftan yerde kapısı vardır. | ” |
Bugün görülen kulenin temelleri ve alt katın önemli kısımları II. Mehmed devri yapısıdır. Kulenin etrafındaki sahanlık geniş kaplanmıştır. Üstündeki madalyon halindeki bir mermer levhada, kuleye şimdiki şeklini veren Sultan II. Mahmud'un, Hattat Rasim’in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir tuğrası vardır. Kulenin Eminönü tarafı daha genişçe olup burada bir de sarnıç vardır.
İlk olarak Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapan bu ada Bizans döneminde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise gösteri platformundan, savunma kalesine, sürgün istasyonundan, karantina odasına kadar birçok işlev yüklenmiştir. Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol gösterme işlevini hiç kaybetmemiştir.Geçmişten geleceğe en çok da düşlere yol göstermektedir Kız Kulesi. Kız Kulesi 2000 yılında restore edilerek, artık çatal-bıçak seslerinin duyulduğu bir mekân haline dönüştürülmüştür. Kız kulesine ulaşım Salacak ve Ortaköy'den sandallarla yapılmaktadır.
Çok eski tarihi geçmişi olan Kız Kulesi, bir zamanlar, Boğazdan geçen gemilerden vergi alınmak maksadı ile kullanılmıştır. Kule ile Avrupa Yakası boyunca büyük bir zincir çekilmiş ve gemilerin Anadolu Yakası ile Kız Kulesi arasından geçişine (o zamanlar gemi boyutları küçük olduğu için geçebilmekteydi) izin verilmiştir. Bir süre sonra Kule, zinciri taşıyamamış ve Avrupa Yakasına doğru yıkılmıştır. Kuleden suyun içine bakıldığında yıkıntıları görülmektedir.
Antik Çağ'da Arkla (küçük kale) ve Damialis (dana yavrusu) adları ile anılan kule, bir ara da "Tour de Leandros" (Leandros'un kulesi) ismi ile ün yapmıştır. Şimdi ise Kız Kulesi ismi ile bütünleşmiş ve bu ismi ile anılmaktadır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)